Tarımın geleceğini şekillendirecek teknolojiler neler olabilir?

A. AKINCI
3 min readMar 14, 2022

Orta okul lise çağlarımda babamın sürekli üniversite öğrencisi gibi ders çalışması ya da öğrenme isteğine şaşardım. Sebebini de hiç anlamazdım. Klasik sorumluluklar ve iş hayatı içerisinde mevkinin vermiş olduğu hassasiyet sebebiyle bilmek bilgili olmak gerekiyormuş. Yeni bir görevlendirme aldığında, yeni görev yerinde neler yapmalı nasıl yapmalı bunlar ile ilgili araştırmalar yapıyor öğreniyor ve yıllardır orada görev yapanlardan daha fazla bilgi sahibi oluyormuş, oldu da…

İşte şimdi ben de yeni projelerde görev alacağım zaman aynısını yaptığımı fark ettim. Şu an tarımı araştırıyorum. İşlerini aldığımız ya da yapacağımız firma kadar olmasa da masaya vuracak kadar bilgi sahibi olmam gerekiyor. 😎

Hadi başlayalım 🧐

Teknolojik yenilikler, çiftçileri daha verimli ve daha çevre dostu hale getirirken daha fazla gıda yetiştirmesine olanak tanıyan tarımı da şekillendirmiş oldu. Covid-19 salgını, sektörün gelecekteki sürdürülebilirliğine ve uzun vadeli dayanıklılığına daha fazla vurgu da yapmadı değil. 🤨

Bu, teknolojinin gelecekte Covid-19 gibi yıkıcı etkenlerden kurtulmak için sektörü daha karlı, daha verimli, daha güvenli ve daha çevre dostu hale getirmede oynayacağı rolü hızlandırırken, aynı zamanda 2050 yılına kadar dünya çapında 10 milyar insanı besleme taleplerini karşılıyacak anlamınada geliyormuş.

Ancak bu, yeni teknolojilerin çiftçilerin uzmanlığının yerini alacağı anlamına mı geliyor? Muamma bir konu da değil hani!

Hassas tarım, sektörün çevresel ayak izini azaltacakmış deniyor buna ne dersiniz ?

Buna karşılık, iki çiftlik aynı olmadığından ve çiftçilik dünya çapında büyük farklılıklar gösterdiğinden, teknoloji çiftçilerin sezgilerini ve teknik bilgilerini değiştirmek yerine artıracaktır. Nasıl ama ilginç değil mi? Yine burada büyük veriyi konuşmuş oluyoruz.

Robotik ve otomasyon, vasıflı işgücü bulma zorluğunun üstesinden gelecek gibi görünüyor.

Nitelikli çiftlik işgücünün bulunmasının zor olduğu yüksek istihdam seviyelerine sahip bir ekonomide, robotik ve otomasyon, maliyet düşürme, kalite geliştirme ve çevresel performans için gerekli olacaktır.

Birkaç on yıl önce, siz 20, ben 30, Prof. @Metin Turan da 50 yıl önce diyebilir. Traktörlerin çiftlikte kullanılma fikri çiftçilere mantıksız geliyordu. Peki ya şimdi?

Artık, otomatik direksiyon sistemleriyle birleştirilmiş GPS teknolojisiyle donatılmış traktörler, tohumların yerleşimini iyileştirmek, belirli bir alan için gereken kesin gübre miktarını belirlemek, atıkları ve maliyetleri azaltmak için hasat işlemlerini iyileştirmek için bile teknoloji kullanılıyor.

Bu aynı zamanda tekrarlayan görevleri gerçekleştirme ihtiyacını da azaltarak görevlinin sağlığını sıhhatini de dikkate almakta oluyor. Robotik sağım, diğer birçok rutin çiftlik işi otomatik hale getirilirken, süt sektöründe zaten yer etmiş durumdadır.

Teknoloji, tedarik zinciri boyunca şeffaflığı ve doğruluğu da yüksek oranda artırmaktadır.

Şimdi gelelim en önemli kısıma!!!

Blockchain gibi dağıtılmış defter teknolojileri (DLT), işlemlerin şeffaflığını ve Tarımsal gıda değer zincirlerinin kapsayıcılığını önemli ölçüde iyileştirme potansiyeli gösterir.

Hem üreticiler hem de alıcılar daha şeffaf işlemlerden kazanç sağlayabilir.

Örneğin, üreticiler aracılardan kaçınabilir ve perakendeciler, gıda hizmeti operatörleri ve hatta tüketicilerle doğrudan bağlantı kurarak ürünleri için daha adil bir fiyat alabilirler.

Ayrıca, daha hızlı ve daha kolay işlemler, alıcı olmaması nedeniyle bozulabilir ürünler tarlada veya depoda çok uzun süre kaldığında meydana gelen gıda kayıplarını azaltmış olur.

Dikey tarım, gıdaların tüketicilere daha yakın yetiştirilmesini sağlar

Bu, ışık, nem, sıcaklık, atmosfer gibi çevresel faktörlerin kontrolüne izin veren teknolojilerle birleştirilmiş kapalı tarım tekniklerini kullanarak özel bir yapı (bina, depo veya nakliye konteyneri gibi) içinde dikey katmanlar halinde gıda üretme uygulaması anlamına gelir.

Dikey tarımın üç ana türü vardır;

Hydroponics, Aeroponics, ve Aquaponics. Dikey çiftçilik, geleneksel çiftçilik için gerekli olan toprak ve su miktarının sadece çok küçük bir kısmını kullanır.

Ayrıca, bu ‘çiftlikler’, iklime dayanıklı bir bağlamda kimyasal (pestisitler/herbisitler) içermeyen üretime izin vererek kolayca izole edilebilen temiz ve kontrollü bir ortam sağlamak anlamına gelir.

Dikey tarım tesisleri kentsel alanlara yerleştirilebildiğinden, ürünlerin nihai tüketiciye ulaşmak için uzun mesafelere taşınması gerekmez, bu da tarımsal lojistik maliyetlerinde önemli tasarrufların yanı sıra daha düşük sera gazı emisyonları anlamına gelir.

Buraya kadar herşeyden biraz bahsetmiş olmak gayet güzel oldu.

Gerçek şu ki bizim gibi teknoloji insanlarının ilgilenmiş olduğu bölüm elbette BlockChain ile ilgili olan kısımdan başkası olamaz. Gayet tabiki tüm bilgiyi şu aşamada veremeyeceğim için üzgünüm ama nelerin nerelerde neler ile bir olarak merkeziyetsiz ve değiştirilemez veriler olarak tutulabileceğinden aşamalı olarak bahsettiğimi düşünebilirsiniz.

Artık gelecek tarımda…

--

--

A. AKINCI

Pul kadar değeri olmayan birine, Altınmış gibi değer verirsen, Miras gibi harcar seni… Ustaca yaşam, ustalardan öğrenilir.